Haldız Patent - Sakarya Marka Tescil - Iso Belgelendirme
Telefon
Whatsapp

Logonun Marka İçin Önemi

Logonun Marka İçin Önemi
10 Ekim 2022

Logonun Marka İçin Önemi

Logo, bir fikir, kurum veya kuruluşu temsil eden, benzerlerinden ayıran ve onu gördüğümüzde hafızamızda o markayı veya fikri canlandıran, yazı, sembol ve çizim bütünüdür. Reklamcılık sektörünün gelişmesiyle birlikte logonun marka için önemi de gittikçe artmıştır. Eski çağlardaki krallıkların bayraklarını bile logo kapsamında değerlendirebiliriz. Askerlerin ellerindeki tutmuş olduğu bayraklar ve giydikleri zırhlardaki semboller o askerin hangi krallığa ait olduğunu gözler önüne seriyordu. Eski çağlarda askerlerin hangi krallığa ait olduğunu gösteren bu logolar günümüzde bir eşyanın, bir binanın veya bir ürünün hangi markaya ait olduğunu bizlere bildirmektedir. İşte bu logolar sayesinde neyin ne olduğunu çok daha rahat bir şekilde anlayabilmekteyiz. Bu yazımızda da siz kıymetli okuyucularımıza logonun tarihinden ve marka için öneminden bahsedeceğiz.

1)Logonun Tarihçesi

Logo deyince ilk olarak akla modern çağımızdaki firmaların amblemleri gelmektedir. Ancak logonun tarihi Antik Mısıra hatta daha öncesine bile uzanmaktadır. Eski kabileler kendilerini diğer kabilelerden ayırmak için üzerlerine semboller -yani modern olmayan logolar- çizmişlerdir. Bu sayede kabile üyeleri kendilerini diğer kabilelerden ayırabilmektedir. Günümüzde bunun benzer örneği Meksika’daki kartellerde de görünmektedir.

 

Orta Çağ’da logonun gelişimi hızlanmıştır. Krallar ve aristokratlar kendi saraylarını ve ordularını diğerlerinden ayırmak için kendi logolarının basılı olduğu bayraklar üretmişlerdir. İşte tam da bu zamanlarda ilk olarak eczaneler kendilerini belirtmek için binalarına + işaretlerini asmaya başlamışlardır. Bu logo daha sonra Hospital Şövalyeleri ve Kızıl Haç tarafından kullanıldı. Bu gelişmelerle birlikte logonun önemini kavrayan İngiltere Kralı II. Richard, birahanelerin tabela asmalarını zorunlu kılan bir yasayı 1389 yılında kabul etti.

 

            Logo kullanımının artmasındaki bir diğer önemli unsur da matbaanın icadıydı. Matbaalar bastıkları eserlerin kendilerine ait olduklarını başkaları tarafından çalınmaması için ortaya çıkardıkları eserlerin üzerine semboller koymaya başladı. Bu sayede logunun marka için önemi daha da gözler önüne serilmiş oldu.

            Modern anlamda logo tasarımını başlatan Frank Mason Robinson tarafından ilk olarak Coca Cola markasının logosu 1885 yılında tasarlandı. Bu sayede Coca Cola’nın bu sayede hem prestiji artmış oldu hem de o zamanınki insanların gözleri Coca Cola logosunun asılı olduğu dükkanları arar oldu. Bu durumu fark eden diğer marka sahipleri de logonun marka için öneminin farkına vararak kendilerine logo tasarlatmaya başlamışlardır.

      

            Modern anlamda ilk logonun Coca Cola’ya ait olduğu söylenmekle birlikte resmi olarak tescillenmiş ilk logonun Belçikalı Stella Artoıs firmasına ait olduğu da belirtilmektedir.

 

            Logoların ticari piyasa için değeri anlaşılmıştı ve büyük firmalar birbirleriyle tasarım yarışına girmişti. Pierre de Coubert’in olimpiyat oyunlarının logosunu tasarlamasıyla logonun önemi artık ticaretin de sınırlarını aşmış ve bir mecburiyet halini almıştı. Bilgisayarın ve grafik tasarım programlarının gelişmesiyle birlikte logo tasarımları basit çizimlerden öte geçip bir sanat halini almıştır.

 

5) Sürekli Logo Değişikliğine Gitmenin Zararları

            Önceki zamanlarda tasarlanan bir logo yıllar boyu kullanılırken 21.yy itibariyle teknolojinin de gelişmesiyle birlikte markaların logoları yıllar geçtikçe değişmeye ve kendini güncellemeye başlamıştır. Bu durum güzel olmakla birlikte bazı sıkıntılar da içerisinde barındırmaktadır. Örneğin, Düzce Belediyesi 2020-2021 yıllarında bir logo değişikliğine gitmişti. Bu değişikliğin yaşanması Belediyeye ait araç gereçlerin, binek arabaların ve binaların logolarının değiştirilmesi gibi masraflar çıkartmaktadır. Düzce Belediyesi’nin taşınır ve taşınmaz mallarının bazılarında hala eski logoları durmaktadır. Bu durum, bu aracın nereye ve hangi kuruma ait olduğu konusunda akıl karışıklıklarına ortam hazırlamaktadır. İşte bu sebeplerden dolayı markalar logolarını profesyonel ve kusursuz bir şekilde tasarlayıp ömürlük kullanmalıdır düşüncesine sahibim.

 

 

2) Markalar Logolarını Nerelerde Kullanabilir

Markalar logolarını, bina girişlerinde, sosyal medya içeriklerinde, faturalarında, ürettikleri mallarda, çalışanlarının kıyafetlerinde, kartvizitlerinde, araç ve gereçlerinde kullanabilir. Kısacası, bir marka bir şeyin kendine ait olduğunu belirtmek istediği her şeyde logo kullanabilir.

   

3) Markaların Logolarını Pazarlaması

            Bir firma, ürettiği herhangi bir ürünü pazarlayıp para kazanabilirken aynı zamanda logosunu da pazarlayarak para kazanabilir. Örneğin, Coca Cola bir gıda üretim şirketidir ve asli kazancını ürettiği asitli içeceklerden sağlamaktadır. Ancak 50 liralık yazısız bir tişörte kendi logosunu bastırıp 150 TL’ye satarak logosunu kolayca pazarlayabilmektedir Bu sayede markalar kendilerine ekstra bir kazanç kaynağı sağlamış olur.  

 

4)Logo Nasıl Tasarlanır

            Logo tasarlamak aslında oldukça basit. İhtiyacınız olan iki şey vardır: Bilgisayar ve tasarım programı. Bu programlara örnek olarak Adobe CS6, Logaster, Logojoy, Canva gibi uygulamalar örnek gösterilebilir. Logolar yazılardan ve görsel simgelerden oluşmaktadır. Hiç grafik eğitimi almamış birisi Canva uygulaması üzerinde hazır template halinde bulunan bir logonun üstündeki yazıyı değiştirip kendine kolayca bir logo yaratabilir. Ancak bu durum özgünlük açısından sorun teşkil etmektedir. Çünkü bu yöntemi sizin gibi başkaları da kullanabilmektedir. Logonun marka için önemini anlamış olan siz değerli okuyucularımıza naçizane tavsiyem, gidip bir profesyonelle uygun fiyata anlaşıp kendinize özgün bir logo tasarlatmanızdır. Çünkü bu logo sizin markanızın yüzü olacaktır. Logonuzu gören bir müşterinin aklında sizin markanız canlanacaktır.

6) Logo Tasarlanırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

6.1) Özgünlük

Markanız için tasarlanmış olan logo eşsiz olmalıdır. Taklit logolar ve canva ile tasarlanan logolar sektörde değer görmemekte hatta alay konusu olmaktadır. Bu duruma Starbucks’ın logosunu taklit eden Starpreya markası veya Ford’un logosunu taklit eden Carrier markası örnek verilebilir. Unutulmamalıdır ki, taklitler aslını yüceltir.

6.2) Marka Kimliği İle Uyum

Logonuzdaki yazılar ve semboller markanızın kimliği ve yaptığı şeyle uyumlu olmalıdır. Bir silah mağazasının logosunda pasta sembolü bulundurması gayet komik olurdu değil mi? İşte bu yüzden logonuzdaki semboller ve yazılar markanızla uyum içinde olmalı ve markanızı yansıtmalıdır.

6.3) Yazı Fontunu Düzgün Seçin

Eğer logonuzda yazı bulunuyorsa bunun fontunu doğru ve sade seçmelisiniz. Yazı geçişleri yumuşak ve okunur olmalıdır. İmzayı andıran ve çok sert geçişleri olan yazıların bulunduğu logolar uzak mesafelerden okunamamaktadır. Fontun kalınlığı ne çok ince ne çok kalın olmalıdır. Bu kriterlere uygun Times New Roman gibi yazı fontlarını kullanabilirsiniz.

Aşağıdaki örnekte yumuşak geçişleri ve uygun font kalınlığına sahip ‘Karmann’ yazısı tam okunabiliyorken diğer kısım sorun teşkil etmektedir.

 

 

6.4) Logodaki Semboller

Markanızın logosundaki bulunan sembollere dikkat etmelisiniz. Çok uçana kaçana olan ve gözleri yoran sembollerde uzak durmalısınız. Logonuzda kare, yuvarlak ve daire gibi sembolleri kullanabilir logonuzun dış çerçevesini de bu sembollerden seçebilirsiniz.

Yuvarlak: Devamlılık, entegrasyon ve mükemmellik,

Kare ve Üçgen: Ciddiyet, istikrar ve güvenilirlik,

Çizgiler: Dikey çizgiler güç, yatay çizgiler sakinlik ve güven algısı yaratır.

 

6.5) Renkler

Bu makalemizde fark ettiyseniz sürekli sadelik üzerinde vurguda bulunduk. Renk konusunda da aynı sembollerde olduğu gibi aşırıya kaçmamalısınız ve logonuzdaki renk sayısı üçü geçmemelidir. Renk sayısı kadar da kullandığınız renkler önemlidir çünkü renklerin insan psikolojisi üzerindeki etkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Mor: Mor renk genellikle asalet ile ilişkilendirilir. Mor rengin anlamı nedir sorusuna verilebilecek diğer cevaplarsa lüks hayat, zenginlik ve zarafet olur. Gratis markası bu rengi boşuna seçmedi yani.

Mavi: Uyum, sadakat ve verimliliği çağrıştırmaktadır. Personellerin çalışma performansını arttırmaktadır

Sarı: Sarı renginin psikolojik etkisi çok büyüktür. Sarı genellikle dikkat çekici ve geçici bir renk olarak anılır. Taksilerin de renginin sarı olmasının bir sebebi de budur ‘ani dikkat çekicilik’. İşte bu noktada söylenebilir ki logonuzda sarı rengini gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.

Yeşil: Yeşil rengi insanlara huzur getirir. Çünkü kendisi doğanın ta kendisidir. Yeşil renginin anlamları arasında gençlik, yenilik, dinamizm, ümit ve dinçlik yer almaktadır.

Siyah: Sadakat, sabır, dayanıklılık, bilgelik ve güvenirliği simgeleyen siyah aynı zamanda karanlığı, suçu ve gizemi çağrıştırır.

Beyaz: Beyaz rengi saflığı ve temizliği temsil etmektedir. Bu yüzdendir ki gelinlikler çoğunlukla beyaz renktedir.

Kahverengi: Kahverengi güvenirliği ve sağlamlığı temsil eder. Bu yüzdendir ki çoğu mobilya bu renkte kullanılmaktadır.

Pembe: Romantikliğin ve sevginin rengidir

Turuncu: Kırmızıdan sonra gelen en sıcak tona sahip olan turuncu rengi genellikle şatafatın rengi olarak da anılıyor

Gri: Genellikle alçak gönüllüğü ifade eden bu renk insana huzur ve dinginlikte veriyor. Turuncu ya da kırmızı kadar insanda merak ya da heyecan uyandırmıyor ancak verdiği his hepsinden çok daha rahatlatıcı oluyor.

Bronz: Ana renklere oranla çok daha az kullanılan bir renk bronz. Çünkü insanlarda negatif bir etki oluşturur ve pasifliği simgeler. Bu nedenle birçok insan bronz renginden hoşnut kalmaz.

Kırmızı: Yemek markalarının neden genellikle kırmızı rengini kullandıklarını düşündünüz mü hiç? Çünkü kırmızı rengi iştah açıyor ve kan akışını hızlandırıyor.